ödünç et taşıyor lastik tekerlekleriyle körüklü vagonlar
kıçlarında maydanozlarıyla evlerine yol alıyor tüm kasaplık ruhlar
ben de bir ruhum ama kokmuş etim çürümüşüm gel gitten
az ötede dalgalanmış sanki zaman
limana dizelenmiş fosil balinaların arasında
gam yüklerini bekliyor paslı metaller
şiirlerini bekliyor, öykülerini kentin
anaç güvertesinde taşımak için ölüme
cehennemde bir sahil kentindeyim sevgilim
işte böyle bitiyor kafatasımın içinde bir gün
sarhoş balıkçı çekmiş oltasını beyin suyumdan
iğnesine takılan suçları ayıklıyor
küfür mü ediyor seviyor mu bu karanlık çukuru
ağzında cigarası
kaygan korteksimin kayalarına çıkıp
güneşe karşı bir güzel işiyor
ödünç ruh taşıyor lastik tekerlekleriyle sidikli vagonlar
camlara yapışmış güneş
utancından dünyayı karartıyor
renkler akıyor yavaş yavaş
kararıyorum
cehennemde bir sahil kentindeyim sevgilim
işte böyle ölüyorum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder